SGK PRİMİ EKSİK YATAN İŞÇİNİN YAPMASI GEREKENLER
İşçi SGK primlerinin eksik yattığını öğrendiği takdirde bu durumu ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattına iletmelidir. Bildirimin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kurumu denetim sürecini başlatacağından işverenin kayıtları denetlenir.
Eksik ödenen sigorta primleri tespit edildiği takdirde işveren aradaki farkı faizi ile birlikte kuruma ödemekle yükümlü olurken ayrıca adli para cezası da kendisine uygulanır. İşçi bu yolu kullanmadığı takdirde hizmet tespit davası açar. İşverenin ve SGK’nın dava edilmesi gerekirken işçinin haklılığı ispat edildiğinde SGK işverenden alacağını tahsil eder.
HİZMET TESPİTİ DAVASI
Hizmet tespit davaları sigortalı sayılan işlerde çalışanları ilgilendiren bir dava türüdür. Bu davalar Sosyal Sigortalar Kurumunca tescillenmiş işe giriş bildirgeleri üzerinde yer alan yanlış bilgiler düzeltileceği zaman açılır.
Buna ilaveten başkası adına bildirilen çalışma süreleri düzeltileceği zaman, hizmet süresinin gerçek başlangıcı tespiti gerekli ise bu davalar açılabilir. İşveren ve işçi arasında yapılmış olan hizmet sözleşmeleri bu dava sırasında önemli olur.
Hizmet tespit davasını davacı sıfatı ile işçi açar. İşçi vefat ettiğinde hak düşürücü süreler aşılmamak kaydı ile mirasçılar da koşullar varsa bu davayı açabilir. Bu davalarda davalı olarak işveren gösterilir. Sosyal Sigorta Kurumu da davada desen ihbar edilen taraftır.
HİZMET TESPİT DAVASI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
İşçi çeşitli durumlarda hizmet tespit davası açabilir. Bunlardan biri de sigorta primlerinin eksik ya da hiç yatırılmaması durumunda açılabilen hizmet tespit davasıdır.
Hizmet tespit davası İş Mahkemesi’ne açılır. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk mahkemesi görevli olur. İşçinin ikametgahında bulunan yer mahkemesi ya da iş yerinin bulunduğu ikametgahtaki yer mahkemesi yetkilidir. SGK aleyhinde bir dava açıldığında ise Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinde bulunan yer İş Mahkemesi’ne dava açılır.
Hizmet tespit davalarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu dava açılacağı zaman bazı koşulların sağlanmış olması gerekir:
- İşçi iş görme borcunu yerine getirmiş olmalıdır,
- İşçi ve işveren arasında bir hizmet sözleşmesi yapılmış bulunmalıdır,
- İşçinin sigortasız çalıştırıldığı ya da sigorta primlerinin eksik ödendiği konusunda daha önceden yapılmış bir SGK tespiti olmamalıdır,
- Davaya konu olan deliller yazılı veya sözlü olarak sunulabilir,
- Belge olarak sunulan deliller sonradan düzenlenmiş olmamalıdır,
- Tanık beyanları da delil olarak sunulabilir,
- Hizmet tespit davalarında arabuluculuk şartı aranır.
EKSİK YATAN SİGORTA DAVASI
Sigorta Eksik Gün Davası, işveren tarafından sigortasız çalıştırılan işçinin sigortalı günlerini tespit ettirmek için açmış olduğu dava türüdür.
Bu durumda bulunan işçiler ise geriye dönük olarak ödenmeyen primlerinin ödenmesini işverenlerinden talep edebilmektedir. Bunu yapabilmelerinin yolu ise Sigorta Eksik Gün davası açmaktır.
Geriye dönük hizmet tespit davalarında işçinin korunması esas olmaktadır. Ancak davanın açılması için bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartların içerisinde ilk sırayı primlerin ödenmediği günler ile ilgili raporların son bir yıla ait olması gerekliliğidir. Bu raporların 1 yıldan daha uzun süre hazırlanmış olması durumunda geçerliliğini yitirecektir. Bu durum işçinin lehine raporlarda dahi geçerli olmaktadır.
Hizmet tespit davaları açılırken hasım olarak sadece işverenlerin değil Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da gösterilmesi gerekmektedir. Ancak SGK bu davalarda fer’i müdahil olarak bulunmaktadır. Çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hasım gösterilmemesi durumunda alınan kararlar geçersiz olmaktadır.
Hizmet tespit davaları karara bağlanmadan önce ise işçilerin haklarını almaları gibi bir durum söz konusu olmamaktadır. Bu hem Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hem de işçinin haklarının korunması için zorunlu olmaktadır. Çünkü dava süresince işverenden gerekli borçların ödenebileceğine dair mal beyanında bulunması istenmektedir.
SİGORTA EKSİK GÜN DAVASI ZAMAN AŞIMI NEDİR?
Sigorta Eksik Gün davasının zaman aşımı süresi 2 farklı kritere göre belirlenmektedir. Bu kriterlerden ilki sigortalının davaya konu olan işyerinde hiç sigorta girişinin yapılmamış olmasıdır.
Eğer işçinin işyerinde hiç sigorta primi yatırılmamış ise o zaman Sigorta Eksik Gün davası zaman aşımı süresi 5 yıl olmaktadır. Ancak bu hesaplamasının yapılması işçinin sigortasız olarak çalıştığı işyerinden çıkmış olduğu yılın son gününden itibaren hesaplanmaktadır. Örneğin bir işçi 2015 yılı mart ayında işten ayrıldı ise o zaman zaman aşımı süresi 31 Aralık 2015 tarihinden itibaren başlar ve süre 2020 yılının 31 Aralık günü bitmektedir.
Hizmet tespit davalarının zaman aşımı ile ilgi bir diğer kriter ise sigortasız çalıştırılan işçinin sigorta priminin bir süre ödenmiş olmasıdır. Prim ödeme gün sayısında bir sınırlama bulunmamaktadır. Sigortasız çalıştırılan işçinin bir gün dahi ödenmiş priminin bulunması zaman aşımı sınırı belirlemektedir.
Primi belli bir süre ödenmiş olan ancak daha sonrasında sigortasız çalıştırılan işçinin geriye dönük Sigorta Eksik Gün davasının zaman aşımı sınırı bulunmamaktadır. Bu işçiler davayı istedikleri zaman açabilirler.
SİGORTA EKSİK GÜN DAVASI KİME KARŞI AÇILIR?
11.09.2014 tarihinden sonra açılan tüm hizmet tespit davaları işverene karşı açılır. Ancak mahkeme resen Sosyal Güvenlik Kurumu’na ihbarda bulunur ve bu süreçten sonra kurum davalı işverenin yanında fer’i müdahil olarak katılmaktadır.
11.09.2014 tarihinden önce görülen hizmet tespit davalarında davalar hem sigortasız işçi çalıştıran işverene hem de Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açılmaktaydı. Ancak bu tarihte yapılan yeni kanun ile hizmet tespit davaları sadece sigortasız işçi çalıştıran işverene karşı açılmaktadır.
SGK’nın fer’i müdahil olarak davalı işverenin yanında olması için işverenin kuruma başvuru yapmasına gerek bulunmamaktadır. Yargılanmadan sonra kesinleşen karara SGK’nında uyma zorunluluğu bulunmaktadır.
Ancak yargılamada Sosyal Güvenlik Kurumu Fer’i müdahil olarak yer aldığında kurumun lehine ya da aleyhine yargılama giderlerine hükmedilememektedir.
İşçinin birden fazla işveren ile sigortasız çalışması durumunda ise her bir işveren için ayrı dava açması gerekmektedir. Diğer bir deyişle işçinin her bir işveren için ayrı dava dilekçesi vermesi zorunlu olmaktadır. Ancak bu durumun bir istisnası bulunmaktadır. Bu istisna ise işçiyi sigortasız çalıştıran işverenlerin arasında ihtiyari veya zorunlu dava arkadaşlığının bulunmasıdır.
SİGORTA GERİYE DÖNÜK HİZMET TESPİTİ NASIL YAPILIR?
geriye dönük hizmet tespiti nasıl yapılacağı kanunlarda öngörülmemiştir. Bu sebeple de işçinin sigortasız çalıştığı iddiasını kanıtlayacak olan her türlü belge ve tanık geriye dönük hizmetinin tespitinde kullanılabilmektedir. Bu davarlarda sıklıkla kullanılan kanıtların içerisinde SGK kayıtları, işverene ait banka kayıtları, işçiye ait bordro kayıtları ve işçinin belirttiği süre içerisinde işçi ile aynı ya da komşu yerlerde çalışmış olan tanıklar olmaktadır.
Hem Anayasa hem de kanunlarla korunan işçilerin sosyal güvenlik hakları gereğince işçilerin sigortalı çalışmaları bir seçenek değil zorunluluktur. Bu sebeple de devlet tarafından işletmeler düzenli olarak denetimler sağlanır ve sigortasız çalıştırılan işçilerin tespit edilmesi durumunda işverenlere ciddi para cezaları uygulanır. Ancak bu titiz denetlemeye rağmen hala sigortasız çalıştırılan işçiler bulunmaktadır. Bazı durumlarda işçiler sigortasız çalıştırıldıklarını çok sonra öğrenmektedir. Bu süreçte haklarını alabilmenin yolu Sigorta Eksik Gün davası açmaktan geçmektedir.
SİGORTA EKSİK GÜN DAVASI KAZANILIRSA NE OLUR?
İşçinin sigortasız çalıştığı iddiası ile açmış olduğu geriye dönük Sigorta Eksik Gün davasını kazanması durumunda bazı haklara sahip olmaktadır.
İşçinin davayı kazanması durumunda hak edeceği ilk hak belirlenen süre boyunca ödenmemiş olan prim borçlarının işveren tarafından ödenmesidir. Ayrıca bu sürede ödenmeyen gelir vergisinin de yine işveren tarafından vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda vergi dairesi ödenmeyen gelir vergisi için işveren para cezası uygulayabilir.
Eğer işçi çalıştığı süre içerisinde sigortasız çalıştırıldığını ihbar ettiği için işten çıkarılmış ise bazı davalarda işçinin tazminat alma hakkı da doğmaktadır.
Ayrıca işçinin primlerinin ödenmediği süreç içerisinde sarf etmiş olduğu emeklerin karşılığını da bu davalar ile alabilmektedir.
SİGORTA EKSİK GÜN DAVASI AVUKATI
Sigorta Eksik Gün davası avukatı bu dava için işçilere yardımcı olmaktadır. Bu konu üzerinde ki yetkinliğini ispat etmiş olan İş Hukuku avukatları, işçilere geriye dönük hizmet tespitinin yapılmasında yardımcı olmaktadır.
Hizmet tespit davalarının her aşamasında bir uzmanın işçilere her aşamada yardımcı olması işçinin haklarının korunmasının yanında bürokratik işlemlerin de sorunsuz yürümesini sağlamaktadır. Ayrıca hizmet tespit dava avukatlarının da davada yer alması sayesinde işçilerin bütün davalara katılma zorunluluğu da olmamaktadır. Son olarak Sigorta Eksik Gün davası avukatları sayesinde işçiler alacaklarının icrasını hiçbir sorun ile karşılaşmamaktadır.
HANGİ DURUMLARDA HİZMET TESPİT DAVASI AÇILIR?
İşçi tarafından sigortasız çalıştırıldığını veya sigorta primlerinin eksik ödendiğinin tespit edilmesi halinde hizmet tespit davası açılır. Halk arasında diğer ifade ediliş şekliyle bu bir prim tespit davası olur.
Hizmet tespit davasının açılabilmesi için öncelikle işçi ile işveren arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunması gerekir. Hizmet sözleşmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 393’te tanımlanmıştır. Buna göre:
“Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. İşçinin işverene bir hizmeti kısmi süreli olarak düzenli biçimde yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeler de hizmet sözleşmesidir. Genel hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler, kıyas yoluyla çıraklık sözleşmesine de uygulanır; özel kanun hükümleri saklıdır.”
Hizmet sözleşmesi kapsamında işçi iş görme borcunu gereği gibi yerine getirmelidir. Bununla beraber son olarak işçinin sigortasız çalıştırıldığının veya primlerinin eksik ödendiğinin SGK tarafından öncesinde tespit edilmemiş olması gerekir.
Sayılan bu hususların varlığı halinde işçi sigorta tespit davası açabilecektir.
HİZMET TESPİT DAVASI KAÇ YIL GERİYE GİDER?
Hizmet tespit davasının kaç yıl geriye gideceğine yönelik bir sınırlama yoktur. Örneğin işçi işyerinde 15 yıl çalışmış olsun. İşten ayrıldığında 15 yıl önce işe başlama tarihinin Kuruma 5 ay geç bildirildiğine yönelik hizmet tespit davası açtığı varsayılsın. Bu dava sonucu işçinin 15 sene önceki eksik çalışma süresi tespit edilmiş olacaktır.
Sonuç olarak işçi işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıllık süre içerisinde bu davayı açmış olması halinde dava sonucunun kaç yıl geriye gideceğine yönelik sınırlama mevcut değildir.
HİZMET TESPİT DAVASININ SONUCUNDA NE OLUR?
Hizmet tespit davası sonuçları işçi ve işveren için farklı olacaktır.
Mahkeme işçinin lehine bir karar verirse işçinin fiilen çalışmış olmasına rağmen sigorta girişi yapılmadığı zamanlar ve prime esas kazançlar tescil edilmiş olur. İşveren, işçinin tespit edilen çalışma sürelerini Kuruma bildirir ve eksik prim ödemelerini yapar. Ayrıca tespiti yapılan fiilen çalışılan bu süreler emeklilik hesabında da dikkate alınır. Bu tespit ile beraber işçinin alacağı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı miktarları da artacaktır. Bununla beraber işveren aleyhine idari para cezaları gündeme gelebilecektir.
Eğer açılan hizmet tespit davasını işçi kaybederse o halde işveren üzerine herhangi bir yükümlülük yüklenmez. İşverenin yerine getirmesi gereken prosedürlerin tam ve eksiksiz olduğu tespit edilmiş olur.
Sonuç olarak hizmet tespit davası kazan var mı sorusuna evet demek mümkün olacaktır.
HİZMET TESPİT DAVASINDA İSPAT YÜKÜ KİMDE?
Genel kural hizmet tespit davalarında ispat yükünün davacı işçide olduğudur. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz üzere hizmet tespit davası kamu düzenini ilgilendiren bir davadır. Dolayısıyla bu davada mahkeme re’sen araştırma yükümü altında olacaktır.
Her ne kadar mahkeme re’sen araştırma yükümü altında olsa da, işçinin iddialarını ispata yarayacak belgeleri mahkemeye sunması lehine bir karar tesis edilmesi için önemli olacaktır. Bu noktada ücret bordroları, tanık beyanları, işe giriş çıkışta alınan kayıtlar vb. ispat açısından önem arz edecektir.
Henüz yorum yok