İş Kazası Ölüm Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
İş kazası sonucu ölüm akabinde gündeme gelen destekten yoksun kalma tazminatı, hukuk sistemimizde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde yer alan “Ölüm ve bedensel zararlar” başlıklı hükümler ile düzenlenmiştir.
Bu bağlamda yaşanan iş kazası sonucu yaşamını kaybeden bir kişinin maddi veya manevi destek verdiği kişiler, maruz kaldıkları destekten yoksun kalma tazminatını yetkili mahkemeye başvurarak tazminata yükümlü kişiden talep edebilme hakkına sahiptir. Bu yazımızda iş kazası ölüm destekten yoksun kalma tazminatı hakkında bilinmesi gereken detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
İş kazası sonucu meydana gelen ölüm olayına ilişkin destekten yoksun kalan kimseler, ölen kişinin kendilerine sağladığı;
- Parasal hizmetler
- Bedensel hizmetler
- Düşünsel hizmetler
- Yardımlar
- Bakım ve gözetim
- Bilgi ve deneyim
konularında yoksunluktan mağdur olan kişilerdir. Bu noktada iş kazası sonucu yaşamını kaybeden bir işçi babanın; bakmakla yükümlü olduğu anne, baba veya yasal kişiler, çocukları, eşi, işyerinde deneyimlerinden faydalanan çalışma arkadaşları ve benzeri gibi geniş kapsamlı bir topluluktan bahsetmek mümkün olmaktadır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminat Davası
Görüldüğü üzere destekten yoksun kalan hak sahipleri, destekten yoksun kalmalarına neden olan ölüm olayının ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinin tarihi itibarıyla 2 sene içinde ilgililer aleyhine destekten yoksun kalma tazminat davası açabilme hakkına sahiptir.
Nitekim hukuk sistemimizde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde yer alan hükümlere göre düzenlenen bu davada, hak sahipleri haksız fiil olarak destek aldıkları kişinin ölümüne sebep olan kişi veya kurumlar aleyhinde maddi tazminat davası açabilecekleri gibi manevi tazminat talebinde de bulunabilirler.
İş kazası sonucu ölüm SSK tazminat konusu, işyerinde işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya eksik getirmesiyle yaşanan ölümleri kapsamına almaktadır. Bu bağlamda iş kazası sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı alınabilmesi için, yaşadığı süre içinde destek veren işçinin ölümünün haksız fiilden kaynaklanan iş kazası olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Aksi halde muhatap işveren veya kurumlar aleyhinde destekten yoksun kalma tazminatı açabilme gündeme gelmemektedir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davalarında Yetkili Mahkeme
Destekten yoksun kalma tazminatı davasına ilişkin hangi mahkemenin yetkili ve görevli olacağı, hukuk sistemimizde belirlenmiştir. Buna göre destekten yoksun kalma tazminatı davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesinde açılmaktadır.
Öte yandan iş kazası ölüm destekten yoksun kalma tazminatı, bir işyeri aleyhine açılacağı için bu işyerinin merkezinin bulunduğu ilde veya herhangi bir şubesinin bulunduğu ilde de açılabilmektedir.
ÖLÜMLÜ İŞ KAZASI SONRASINDA İŞVERENİN SOSYAL GÜVENLİK KURUMU VE İŞÇİ YAKINLARINA KARŞI MADDİ TAZMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
İş kazası sonucunda hizmet akdiyle çalışan sigortalının ölmesi durumunda sigortalının yakınları işverenden maddi tazminat niteliğinde cenaze gideri, tedavi gideri, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep edebilmekte, Sosyal Güvenlik Kurumundan ise yine maddi tazminat niteliğinde aylık ve gelirler, cenaze ödeneği ve tedavi gideri alabilmektedirler. Sosyal Güvenlik Kurumu yaptığı ödemelerin bir kısmını iş kazasının oluşumunda kusuru ya da kastı var ise işverene rücu edebilmektedir. Sosyal Güvelik Kurumunun yaptığı ödemeleri işverene rücu etmesiyle birlikte bazı durumlarda işçiye maddi tazminat olarak mükerrer ödemeler yapılabilmekte ve işveren aynı nitelikteki tazminatı hem Sosyal Güvenlik Kurumuna hem de işçi yakınlarına ödemek durumunda kalabilmektedir.
Bu durumun ortadan kaldırılabilmesi amacıyla Türk Borçlar Kanunun 55. Maddesine ‘’ Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.’’ hükmü getirilmiştir. Hükmün mefhumu muhalifinden, rücu edilebilen sosyal güvenlik ödemelerinin işveren tarafından işçi yakınlarına verilebilecek maddi tazminat miktarından tenzil edilebileceği anlaşılmaktadır.
İş kazası sonucunda ölen işçi yakınlarına Sosyal Güvenlik Kurumunca kısa vadeli sigorta kollarından ölüm geliri bağlanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu da iş kazasının oluşumunda işverenin kusuru var ise ödediği ölüm geliri bedelini işverenin kusuru oranında işverene rücu edebilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumundan ölüm geliri alan işçi yakınlarının aynı zamanda işverenden de destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakları vardır. İşçi yakınlarının açacağı destekten yoksun kalma tazminatı davasında işverenin Sosyal Güvenlik Kurumunun rücu etmesi sonucunda Sosyal Güvenlik Kurumuna ödediği miktarın tenzil edilmesi gerekmektedir. Zira hem Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen ölüm geliri hem de işveren tarafından ödenecek olan destekten yoksun kalma tazminatı maddi tazminat olarak aynı niteliktedir. Bu düzenleme olmasaydı işveren, hem işçi yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı ödeyecek hem de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçi yakınlarına ödenen ölüm gelirini kusuru oranında Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekti. Aynı zamanda işçi yakınları da hem Sosyal Güvenlik Kurumundan hem de işverenden aynı nitelikte mükerrer ödeme alabilecekti.
Türk Borçlar Kanunun 55. maddesine göre hangi Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerinin işçi yakınlarının işverene karşı açacağı maddi tazminat davasında tenzil edilebileceğinin belirlenebilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçi yakınlarına yapılan ödemelerin neler olduğu ve bu ödemelerin niteliğinin bilinmesi gerekmektedir.
Sosyal güvenlik sistemimiz 5510 sayılı kanun uyarınca hizmet akdiyle çalışan sigortalılara kısa vadeli sigorta kolları, uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası olmak üzere üçlü bir yapıyla sosyal güvence sağlamıştır. Kısa vadeli sigorta kolları kendi içerisinde iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık hali olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Uzun vadeli sigorta kolları ise malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Genel sağlık sigortası ise üçüncü bir ayrımda düzenlenmiştir.
Henüz yorum yok