SİGORTASIZ ÇALIŞTIRILAN İŞÇİ NE YAPMALI
Çalışma hayatında sigorta en önemli unsurlar arasında yer alır. Öyle ki sigorta hem çalışma hayatı boyunca hem de yaşlılıkta birçok avantajın kazanılmasında etkilidir. Sigorta sayesinde çalışırken sağlık gibi durumlarda devletin kurumlarında ücretsiz bir şekilde ihtiyaçlar karşılanırken çalışma sırasında herhangi bir sorun ile karşılaşıldığında emeklilik gibi durum ile kişinin hayatı garanti altına alınmış olur. Aynı zamanda hayatı boyunca sigortalı bir şekilde çalışan kişiler yaş tamamlamaları ile birlikte kolaylıkla emeklilik hayatına geçiş yapabilirler.
Türkiye oldukça fazla bir nüfusa sahip olmasının yanı sıra bu nüfusun birçoğu da iş hayatında yer alıyor. Fakat çalışma hayatında en çok yaşanan sorunlardan bir tanesi kayıt dışı yani sigortasız çalışan işçiler. Yapılan araştırmalara göre çalışan kesimin büyük bir çoğunluğunun Sosyal Güvenlik Kurumu’na kaydı gözükmüyor. Durumun böyle olması birçok insanın emeklerinin boşa gittiğini ve hayatının da güven altında olmadığını gösteriyor.
SİGORTASIZ ÇALIŞMANIN ZARARLARI
Sigortasız işçi çalıştıran işletmelere yapılan düzenlemeler ile ne kadar ağır cezalar kesilmiş olsa da birçok işletme hukuka aykırı olan bu yöntemi uygulamaya devam ediyor. Bu anlamda işçilerin haklarını araması gerekiyor. Öyle ki kayıt dışı çalışmak, işçi açısından yaşanabilecek birçok olumsuzluğun var olacağı söz konusu bir durum haline geliyor. Bu anlamda işçiler sigortasız çalıştırıldıkları dönem boyunca, sosyal güvenlik haklarından ve emeklilik durumlarından mahrum bırakılıyor.
Aynı zamanda işten çıkarılma gibi bir durum yaşadıklarında işsizlik maaşı hakkından da yararlanamıyor. Emeklilik yaşı gelindiğinde emekli olmak için gün ve prim eksikliği yaşanıyor. İşçiler tüm bu haklarının koruma altına alınması için sigorta isteyerek veya sigortasız çalıştırıldıklarını anladıklarında hukuksal davalara başvurabilirler.
SİGORTASIZ ÇALIŞMAK TAZMİNAT HAKKINI DOĞURUR
İş yerinde çalıştığı dönem boyunca sigortasız olduğunu tespit eden ve SGK’ya başvuran işçiler, çoğunlukla işverenler tarafından işsiz bırakılıyor. Fakat bu gibi durumlarda işçinin tazminat hakkının doğduğu unutulmamalı. İşçinin hakkını savunması için çıkmış olduğu bu yolda işsiz kalması, iş yerine göre tazminat miktarında değişmeler yaşanıyor.
İşveren işçisini çıkarttığı zaman ” kötü niyet” kanunu kapsamında işçisine tazminat ödemek zorunda bırakılıyor. Aynı zamanda dava görüldüğü takdirde işçinin işe iade hakkı da kişinin isteğine bağlı olarak istenilebilir. Sigortasız işçi hakları için hukuksal yollara başvurulabilir.
SİGORTASIZ İŞÇİ HAKLARI İÇİN NEREYE BAŞVURULMALI?
İş yerinde sigortasız bir şekilde çalıştırılan, kendisine verilen ücretten daha fazla hizmet ettiren, işveren tarafından işten ayrılış kodunun hatalı bildirimi sigortasız işçi haklarını doğurur. Sigortasız çalışıldığı tespit edildiği takdirde öncelikle SGK’ya bildirilmeli ve sonuç alınmadığı takdirde mahkemelere başvurulmalıdır. Mahkemelerin yoğun iş çizelgesine göre sonuç uzayabilir.
Bu dönemde işçinin sabırlı olması en doğrusu olacaktır. Ayrıca başvurular iş yerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri veya ilçelerde bulunan işletmeler için Güvenlik Merkezleri’ne başvurulmalıdır. Başvuru esnasında evraklar eksiksiz bir şekilde doldurulmalı ve teslim edilmelidir.
SİGORTASIZ ÇALIŞAN İŞÇİ ŞİKAYET VEYA İTİRAZINI NEREYE YAPMALIDIR?
Sigortasız çalıştırılanlar için, işyerinde çalıştığı süre içerisinde ilk müracaat etmesi/şikayette bulunması gereken yer Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri veya Merkez Müdürlükleridir. Müracaatlar/şikayetler işçinin çalıştığı işyerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğüne ve yazılı olarak, yani dilekçe ile yapılmalıdır. Sözlü başvurular dikkate alınmaz.
ŞİKAYET DİLEKÇESİNDE NELER BULUNMALIDIR?
Şikayet dilekçesinde işçinin çalıştığı işyerinin adı/unvanı, adresi, işverenin adı, biliniyorsa işyerinin SGK işyeri sicil (dosya) numarası, söz konusu işyerinde hangi tarihler arası çalışıldığı gibi bilgiler açıkça yazılmalı, dilekçenin sağ altına şikayette bulunanın isim ve imzası, sol altına da şikayette bulunanın T. C. Kimlik Numarası, açık adresi, telefon numarası gibi bilgiler yazılmalı, şikayette bulunduğu işyerindeki çalışmalarına ait belgeler varsa onların fotokopileri de eklenmelidir.
NE ZAMAN ŞİKAYETTE BULUNULMALIDIR?
Şikayetlerde öncelikle işyerinde çalışıyorken müracaatta/şikayette bulunmak önemlidir. Çünkü bu durumda SGK Kontrol Memuru şikayet üzerine işyerine gelerek yerel denetim yapar, orada çalışanları tutanağa alır, şikayette bulunan kişi de gerçekten o an işyerinde çalışıyorsa, çalıştığı fiilen tespit edilmiş olur, en azından o gün itibariyle sigortası başlar, eğer o işyerinde tespit yapılan tarihten önce işe girmişse, o tarihten önceki çalışmalarına delil olacak belgeler işçinin elinde mevcutsa ya da şikayet sahibi sigortalının, işyerinde çalışan diğer sigortalıların, işyeri mahallinde bulunanların, çevre işyeri sahiplerinin veya işverenin beyanından şikayet sahibinin önceden beri o işyerinde çalıştığı tespit edilebiliyorsa, geriye dönük olarak şikayet sahibine bir yıla kadar çalıştığı günlere ait sigortası/hizmeti kazandırılır.
Bu haktan sadece şikayette bulunan sigortalı değil, işyerinde yapılan denetim anında sigortasız olarak çalıştığı/çalıştırıldığı tespit edilen bütün sigortalılar yararlanır. En azından o gün itibariyle sigortası başlar, geriye dönük çalışmalarının da olduğu yukarıda belirtilen şekilde tespit edilirse bir yıla kadar onlara da geriye dönük hizmet kazandırılabilir.
SİGORTASIZ ÇALIŞAN İŞÇİNİN HAKLARI NELERDİR?
İşçinin sigortasız çalıştırıldığı süreye ilişkin olarak hizmet tespit davası açma hakkı vardır. Hizmet tespit davasını açmak için 5 yıllık bir zamanaşımı süresi vardır. Çoğu işçi sigortasız çalıştırıldığını veya sigorta primlerinin düşük ödendiğini tespit ettiğinde, işveren tarafından işine son verileceği kaygısı nedeniyle yasal yollara başvurmaktan çekinmektedir. Böyle durumlarda işçinin “köyü niyet tazminatı” alma hakkı olduğu unutulmamalıdır.
İŞVERENE UYGULANAN CEZAİ YAPTIRIM ŞÖYLEDİR:
*Bir işçi 30 gün veya daha uzun süre sigortasız çalıştırıldığını SGK’ya bildirdiği için işinden çıkarılırsa “iş güvencesi kapsamında” işe iade davası açabilmektedir. İşe İade davasını kazanmasına rağmen işçi işyerine geri dönemediyse işverenin, işçiye en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında “iş güvencesi tazminatı” ödemesi zorunluluğu bulunmaktadır.
”İşçinin çalıştığı işyerinde 30’un altında işçi varsa, SGK’ya şikayeti sebebiyle işten çıkarıldığında işveren “kötü niyetli” sayılmakta ve ihbar tazminatının 3 katı tutarında “kötü niyet tazminatı” ödemektedir.
HİZMET TESPİT DAVASI HANGİ MAHKEMENİN GÖREV ALANINDADIR?
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun birinci maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi hükümlerine göre hizmet tespit davalarının incelenmesinde görevli mahkeme İş Mahkemesidir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuku Mahkemesidir. HUMK gereğince İş Mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanmakta olup davaların iki ay içinde incelenip karara bağlanması gerekmektedir.
Hizmet Tespit davalarında SGK ile beraber işverenin de hasım gösterilmesi zorunludur. Dava konusu hizmetin geçtiği sürede işyeri el değiştirmişse eski işveren yanında işyerini devralan yeni işverenin de SGK ile birlikte hasım gösterilerek davaya dahil edilmeleri gerekip husumetin üçüne birden aynı anda müteveccih olması gerekir. Aksi halde hizmet tespit edilse dahi Yargıtay’ca hüküm bozulmaktadır.
Ancak hizmet tespit davalarında aynı soyadı taşıyan davalı ve davacıların akraba olup olmadıkları araştırılmakta akrabalar arasındaki hizmet tespit husumetlerine daha titiz yaklaşılmaktadır.
SİGORTASIZ ÇALIŞMA NASIL İSPAT EDİLİR?
- Hizmet tespit davaları için özel bir ispat yöntemi öngörülmemiştir. Yani bu durum tanıkla, belgeyle, kayıtlarla vb. ispatlanabilir. (21 Hukuk, 2014/3722 E.)
- İşçi ile birlikte çalışan diğer işçilerin tanıklığı (21 Hukuk, 2003/681 E.)
- İşyerine yakın ve komşu diğer işyeri çalışanlarının tanıklığı (21 Hukuk, 2012/10225 E.)
- Müşterilerin tanıklığı
- Varsa, işyeri bildirgelerinde yer alan, işçi adına işe giriş vb. bildirimler
- İşçinin imzasının bulunduğu işyeri belgeleri. Örneğin bir davada işçinin imzasının bulunduğu asansör aylık bakım formları delil kabul edilmiştir. (21 Hukuk, 2013/955 E.)
- Özlük dosyası gibi işyeri dosyalarındaki belgeler
- İşyeri puantaj kayıtları
- İşçinin isminin de yer aldığı ücret bordroları
- İşyerinde teftiş yapılmışsa, müfettiş raporları ve eklerinde işçinin isminin geçiyor olması
- İşçinin işyerinde ya da çalışırken çekilmiş fotoğrafları (21 Hukuk, 2014/1442 E.)
- İşçinin çalıştığını gösterir video kayıtları (10 Hukuk, 2010/6603 E.)
- İşçi ile işveren ya da işyeri arasında yapılan e-posta yazışmaları (10 Hukuk, 2013/1701)
- İşveren adına bankaya yatırılan paralara ait dekontlarda işçinin isminin olması
- İşçinin iş mahkemesinde kıdem tazminatı vb. alacakları için açtığı davayı kazanmış olması, hizmet tespit davasında işçi açısından “kuvvetli” delil oluşturmaktadır.(21 Hukuk, 2015/22431 E.)
- Görüleceği üzere, sigortasız çalışmanın ispatı birçok şekilde yapılabilir. Bu yöntemler temelde ikiye ayrılabilir: Tanık ifadeleri ve yazılı/görsel deliller.
- Tanık ifadeleri elbette çoğu zaman işe yarar. Ama unutulmaması gereken, yazılı belgelerin her zaman işe yarayacağıdır. Sigortasız çalıştırılan ve ileride dava açmayı planlayan bir işçi, imza attığı ya da kendisinin düzenlediği açıkça belli olan belgeleri mümkünse saklamalı ya da kayıt altına almalıdır.
Günümüzde; hem telefon, e-posta, whatsapp gibi iletişim kanallarının daha yaygın kullanılması hem de fotoğraf ve video kayıtlarının yaygınlaşması nedeniyle, sigortasız çalışmaların ispatlanması kolaylaşmıştır. Yine de, hangi durumda olursanız olun, sigortasız çalışmayı kabul etmemenizi öneririm. Emeklilik yaşı ve prim gün sayısının bu kadar yükseldiği bir çalışma sisteminde, tek bir günlük sigorta bile sizin için önem arz edecektir.
Henüz yorum yok