ÖLEN İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI NEDİR
İş, insanların geçim kaynağı olan ve bu şekilde hayatlarını idare ettirdikleri yaşam biçimidir. Her ne kadar sözcük anlamından uzak bir açıklama olsa da sözün özü bu şekildedir. Maalesef ki iş hayatı her zaman kolay geçmeyebilir. Her zaman kolaylıkla işlerin üstesinden gelemeyebiliriz. Maalesef ki herkes güzel işlerde çalışamamakta ve bunun sonucunda iş kazalarında ki kötü sonuç artmaktadır.
İş kazalarında ülkemiz neredeyse en tepelerde yer almaktadır. Ve en çok iş kazaları işçiler tarafından yaşanmaktadır. Ölen işçinin kıdem tazminatı nedir? Sorusu ise iş kazalarından sonra sorulmaktadır. Ölümlü iş kazaları ülkemizde iş kaza oranında yine en tepelerde yer almaktadır. Bu kazalar sonucu işçiler yüksekten düşerek, belirli makinaların sorunları gibi durumlar nedeniyle hayatlarını kaybetmektedirler.
Hayatlarını kaybettikten sonra 6098 Sayılı Borçlar Kanunu 440. Maddesi gereğince düzenlenmiştir. Bu kanuna ise Ölüm Tazminatı denmektedir. Peki ölen işçinin kıdem tazminatı nedir? İşçinin hayatını kaybetmesi sonucu işverenin, işçinin hayatta olan eşine veya çocuğuna eğer ergin birey değiller ise bunlara bakmakla yükümlü olan kişilere, öldüğü günden başlayarak bir aylık; hizmet durumu 5 seneden uzun süre devam etmiş ise, 2 aylık ücret tutarını bir ödeme yapmak ile mükelleftir. Ancak Ölüm Tazminatı ile Kıdem Tazminatı farklı şeylerdir. Kıdem Tazminatı, İş Kanununca verdiği hükümlülükler doğrultusunda sözleşme süresinin en az bir sene devam etmiş olması koşuluyla ilişkilidir. Ancak bu şekilde Kıdem Tazminatına baş vurulabilir.
Ölüm Tazminatı ile aralarında ki farklar ise Ölüm Tazminatında işçinin herhangi bir sözleşme süresince çalışmasının şartı koşulmamıştır. Diğer bir fark ise; Ölüm Tazminatın da ölen işçinin öldükten sonra tazminatının kime ödeneceği konusunda bilgiler verilmektedir. Kıdem Tazminatında yasal mirasçılar tazminattan faydalanabilir.
ÖLEN İŞÇİNİN TAZMİNATINI KİM ALIR?
Bildiğiniz üzere çalışan kişilerin işsiz kalmalarından sonra en önemli dayanakları Kıdem Tazminatlarının olmasıdır. İş hukuku yönünden tazminat hakkı işçiler için çok önemlidir. Fakat birde işçinin hayatını kaybetmesi durumu da maalesef ki ihtimal olarak vardır. Peki bu durumda ölen işçinin kıdem tazminatı nedir? Bu tür sorular neredeyse bütün işçilerin kafalarını kurcalamaktadırlar. Ve diğer bir soru ise bu tazminatın nasıl hesaplanacağıdır. Mevcut İş Kanununca belirlenen düzenlemeler ile ölen işçiler tazminatlarını mirasçıları sayesinde alabilmektedirler. Bu sayede geride kalanlara maddi destek sağlanmış olunmaktadır.
Kanuna göre; aynı işverene bağlı olarak çalışma süresi en az 1 yıl olmalıdır, iş sözleşmesinin işveren tarafından tamamen iyi niyet ve etik kurallarına uygun olması gerekmektedir, askerlik görevi nedeniyle, emeklilik hakkını elde etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde İşçi Kanununa göre Kıdem Tazminatı hesaplanamaz ve böylelikle de ödenemez. Eğer bu kurallara uyuyorsa ve Kıdem Tazminatı alırken sorun çıkartacak bir durum gözükmüyor ise ölen işçiye tazminatı ödenir. Ölen işçinin kıdem tazminatı nedir? Gibi sorular bu şekilde cevaplandıktan sonra tazminatı kimin alınacağına bakılır.
Kıdem Tazminatını ölen işçinin yasal mirasçıları alır. Bu mirasçılar kimdir? Devletin bakıp karar vereceği bu mirasçılar genellikle işçinin eşi veya çocukları gelmektedir. Evli olması durumunda ölen işçinin anne babasına bu tazminat hakkı verilmemektedir. Şayet ölen işçi bekar ise ancak o zaman işçinin anne ve babası bu tazminattan yararlanabilir. Ek olarak kıdem tazminatını yasal mirasçıları mahkemeden almış oldukları veraset ile birlikte miras paylarınca talep edebilirler.
ÖLEN İŞÇİNİN MİRASÇILARINA KIDEM TAZMİNATI VERİLMESİNİN ŞARTLARI NELERDİR?
Kıdem tazminatını için gerekli şartlar haklı sebeple fesih, iş sözleşmesinin varlığı, kıdem şartı ve süresi içinde isteme olarak sıralanabilir. Ancak ölüm halinde iş sözleşmesi kendiliğinden sona ereceğinden, haklı sebep şartının varlığı aranmaz.
Bu nedenle ölen işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için şu 3 şartın varlığına bakılır:
4857 Sayılı İş Kanunu’na Göre İşçi Olma Şartı: İş kanunu yalnızca işçiler için haklar tanıdığından, çalışanın iş kanununa göre işçi olması gerekmektedir.
Güncel iş kanununa göre işçi; işverene bağlı olarak iş görme edimini sözleşmeyle üstlenen ve karşılığında ücret alan kişidir. Buna göre öncelikle işveren ve işçi arasında sözleşme kurulması gerekir.
Kurulan sözleşmenin yazılı veya sözlü olması geçerlilik açısından hiçbir değişiklik oluşturmaz. Yalnızca olası uyuşmazlıklara karşı ispat aracı olarak kabul edilir. Bununla birlikte işçinin işverene bağımlı olarak çalışması gerekir. Örneğin, bir inşaat işinin elektrik tesisatını bir yapmak üzere bir ustayla anlaşılması halinde iş sözleşmesi söz konusu değildir. Zira inşaat ustası, bağlı olarak çalışmayıp yalnızca sonuç meydana getirmeyi üstlenir.
İşçilik niteliğinin kazanılması için son şart, hizmet görme edimini üstlenmektir. Ayrıca işçinin, işverenin emir ve talimatlarıyla hareket etmesi iş sözleşmesinin varlığı için elzemdir.
Anılan tüm şartların varlığı halinde, işçinin kıdem tazminatı için aranan ilk şartın varlığı yerine getirilmiş olacaktır. İşçinin hayatını kaybetmesi halinde iş sözleşmesinin varlığının ispatı önem taşır hale gelecektir. Bu nedenle iş sözleşmesinin yazılı olması her türlü iş ilişkisi için hayati öneme sahiptir.
Çalışma Yılı Şartı: İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için öncelikle kıdem (çalışma) süresinin tamamlanması beklenir. İşçi en az 1 yıldır aynı işverene bağlı olarak yahut aynı işyerinde çalışması halinde kıdem tazminatı almaya hak kazanacaktır. Ayrıca kıdem süresi arttıkça işçinin kazanacağı tazminat miktarı da artacaktır.
İş kanununa göre, işçinin çalıştığı her yıl için 1 aylık giydirilmiş brüt ücreti tutarına kıdem tazminatı hakkı doğar. Kıdem tazminatının nasıl hesaplanacağına ilişkin detaylı açıklamaları yazımızın devamında yapacağız.
Süre Şartı: Ölen işçinin kıdem tazminatı hakkının mirasçılara geçeceğini daha önce söylemiştik. Mirasçılar işçinin ölüm tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde kıdem tazminatını talep edebilirler.
Ancak 5 yıllık süre düzenlemesi, 2017 yılında getirilmiştir. Buna göre 2017 yılından önce ölüm olayının gerçekleşmesi halinde, 10 yıllık zamanaşımı işleyecektir. Örneğin 2016 yılında hayatını kaybeden işçi için kıdem tazminatı davası açma süresi 2026 yılında sona erecektir.
Ancak değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra yani örneğin 2018 yılında hayatını kaybeden bir işçi için kıdem tazminatı dava süresi 2023 yılında sona erecektir. Önemle belirtmeliyiz ki, işe giriş tarihinin zamanaşımı konusunda hiçbir farklılığı bulunmamaktadır.
İŞÇİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE KIDEM TAZMİNATI KİME ÖDENİR?
İşçinin ölümü halinde sahip olduğu tüm hak ve alacaklar mirasçılarına geçmektedir. Mirasçıları ise Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmektedir. İlgili kanun hükümlerine göre yasal mirasçıları şu şekilde sıralayabiliriz:
Eğer ölenin çocukları varsa öz/üvey çocukları ve eşi mirasçıdır.
Eğer ölenin hiçbir çocuğu yoksa anne/baba ve eşi mirasçıdır.
Eğer ölenin anne babası da hayatta değilse, büyükanne ve büyükbaba ile eş mirasçı olacaktır.
Ölenin eşinin olmaması durumunda, mirasçıların durumunda bir değişiklik olmaz. Eşe kalacak miras oranı paylaşılacaktır.
Ayrıca ölenin ölüme bağlı tasarruflarla mirasçı ataması da mümkündür.
Mirasçıların kimler olacağı kadar kıdem tazminatı talebinin nasıl yapılacağı da önemlidir. İşçinin ölümüyle mirasın açılmaması halinde, tüm mirasçılar elbirliği mülkiyetiyle malvarlığına malik olacağından hep birlikte hareket ederek kıdem tazminatı talebinde bulunmaları gerekir. Ayrıca reddi miras halinde, kıdem tazminatı da alınamayacaktır.
ÖLEN İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?
Kıdem tazminatı hakkı kadar, kıdem tazminatının nasıl hesaplanacağı da önem arz etmektedir. Kıdem tazminatı miktarının, kıdem süresine bağlı olarak değiştiğini daha önce belirtmiştik. Detaylı açıklamak gerekirse, kıdem tazminatı işçinin çalıştığı her yıl karşılığında 30 günlük giydirilmiş brüt ücretlerinin toplamından ibarettir. Giydirilmiş brüt ücret hesaplanırken işçinin işten ayrılmadan önceki son yılı esas alınmaktadır.
Giydirilmiş brüt ücret işverenin bir işçi için yaptığı vergi hariç tüm giderlerin toplamıdır. Buna işyeri uygulaması halini almış ödemeler, sigorta kurumuna yapılan ödemeler, çocuk yardımı gibi ödemelerin tamamı dâhildir. Bu kapsamda işyerinden hiçbir ek yardım almayan asgari ücretlinin giydirilmiş brüt ücreti 2023 yılı itibariyle 10.008,00 TL olarak belirlenmiştir.
İŞÇİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE İŞVERENİN ÖDEMESİ GEREKEN ÖLÜM TAZMİNATI NEDİR?
Kaynağını Türk Borçlar Kanunu’ndan alan ölüm tazminatı, işçinin ölümü halinde sağ kalan eşi ve ergin olmayan çocuklarına ödenmesi gereken tazminat türüdür. İşçinin ölümü halinde işveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, bunlar yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık, hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür. Bir aylık ödemeye hak kazanabilmek için işçinin iş yerinde belirli bir kıdeme sahip olması şart değildir. İş yerinde bir gün çalışan işçinin mirasçıları da bu tazminata hak kazanabilir.
Ölüm tazminatının amacı, işçinin ailesinin acılı günlerinde maddi sorun yaşamalarının önüne geçmektir. Önemle belirtmeliyiz ki, ölüm tazminatı hakkı işçinin eş ve ergin olmayan çocuklarına, onlar da yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere tanınırken kıdem tazminatı hakkı mirasçılara verilmiştir. Bu ayrıma dikkat etmek gerekir.
ÖLEN İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI ÖDENMEZSE NE YAPILMALIDIR?
Maalesef işçi ölümleri günümüzde oldukça sık gerçekleşmektedir ve bu oran asla gözden kaçırılmamalıdır. Günümüzde maalesef işçi ölümlerinden sonra işverenlerin bir kısmı bu tazminatı ödememektedirler. Bu durumda yasal mirasçılar tazminat için İşçi Mahkemesine dava açmalıdırlar. Bu tazminatın zaman aşımı ise 10 yıldır.
Borçlar Kanunu’na göre işçilere Kıdem Tazminatı ödemesi yapılmalıdır. İşçi Mahkemesi her zaman işçilerin yanında olduğu gibi gerçeğin gün yüzüne çıkmasını ve adaleti sağlamakla görevlidir. Ölen işçinin kıdem tazminatı nedir? İşçi Kanunca belirtilen yükümlülükler ile hesaplanır ve ölen işçilerin yasal mirasçılarına verilir.
ÖLÜM TAZMİNATI İLE KIDEM TAZMİNATININ KARŞILAŞTIRILMASI
Ölüm tazminatı ölen işçinin hak sahiplerine, kıdem tazminatı kanuni mirasçılarına ödenir. Ölüm tazminatı mirasçılık sıfatına bağlı olmayıp hak sahipleri mirası ret etmiş olsalar bile ödenmesi gereken bir tazminattır.
Kıdem tazminatı, ölen işçinin işçilik hizmetinin iş mevzuatı açısından karşılığı iken, ölüm tazminatı ölen işçinin geride bıraktığı hak sahiplerine maddi destek sağlamaktır.
Ölüm tazminatı 6098 sayılı Kanunda, kıdem tazminatı 4857 sayılı Kanunda düzenlenmiştir.
Kıdem tazminatı ödemesinde en az 1 yıl çalışma şartı varken ölüm tazminatında bu şart yoktur. İşçi işe girdiği gün vefat etse ölüm tazminatına hak kazanılmaktadır.
Kıdem tazminatında son brüt giydirilmiş ücret, ölüm tazminatında son brüt çıplak ücret esas alınmaktadır.
İŞE İADE DAVASI SIRASINDA ÖLEN İŞÇİNİN HAKLARI
İşçinin ölümü feshi izleyen 4 ay geçtikten sonra gerçekleşmiş olmakla, ölen işçinin mirasçılarına 4 aylık süre için boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların ödenmesi gerekir. Boşta geçen süreye ait 4 aylık süre için ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacı ölen işçinin mirasçılarına ödenmesine karar verilmelidir. Karar oyçokluğuyla verilmiştir.[2]
ÖLÜM HALİNDE HAKEDİP KULLANILMAYAN YILLIK İZİN ÜCRETE DÖNÜŞÜR
Yıllık ücretli izin hakkı, hizmet akdinin işçi veya işveren tarafından feshi veya işçinin ölümü ile izin ücretine dönüşmektedir.[3]
KIDEM VE ÖLÜM TAZMİNATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte bulunan 14’üncü maddesine göre ödenmesi gerek kıdem tazminatının tamamı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25’inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendine göre gelir vergisinden müstesna kılınmıştır. Burada dikkat edilecek husus, kıdem tazminatının yasal tavan tutarına kadar yapılan kısmı vergiden müstesna, aşan kısım vergiye tabidir.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde; “veraset” tabiri; miras vasiyet ve miras mukavelesi gibi ölüme bağlı tasarrufları; “ivazsız intikal” tabiri; hibe yoluyla veya her hangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları (maddi ve manevi bir zarar mukabili verilen tazminatlar ivazsız sayılmaz.) ifade etmektedir. Kanunun 4’üncü maddesinde ivazsız suretle vaki intikallerin 2022 yılı için 10.491,00 TL’lik kısmı veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. Bu tutarın üzerinde yapılan ödemelerden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
Bununla birlikte aynı maddede yapılan düzenleme ile “amme idare ve müesseseleri ve 3659 sayılı kanuna tabi müesseseler ve amme menfaatlerine hadim cemiyetlerden veya emekli sandıklarından (veya bu mahiyetteki kurumlardan) dul ve yetimlere bağlanan aylıklarla bu aylıklar dışında verilen emekli ikramiyeleri ile dul ve yetim evlenme ikramiyeleri ve hizmet müddetlerini doldurmamış bulunanların dul ve yetimlerine aylık yerine toptan yapılan ödemeler ve harp malulleriyle şehit yetimlerine tekel bey’iyelerinden ödenen paralar” da müstesnadır.
ÖLEN İŞÇİNİN AİLESİNE KIDEM TAZMİNATI
Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 01.07.2020 tarihli kararında (Esas: 2017/45845, Karar: 2020/8447); vefat eden işçinin ailesine “iş akdi öldüğü için değil, işyerinde gönül ilişkisi yaşadığı için fesh edildi” diyerek tazminat ödemeyen işverene ölen işçinin ailesine kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğine hükmedildi.
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisinin iş sözleşmesinin ölüm ile son bulduğunu belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi taleplerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili muris …’un iş sözleşmesine ölüm nedeni ile değil, murisin fabrikada çalışan diğer bir işçi ile gönül ilişkisi içine girmesi, bu olayın fabrikada ciddi dedikodulara neden olması ve çalışma düzeninin bozulması nedeni ile haklı sebeple son verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Uygulamasına devam olunan 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinde ölüm ile iş sözleşmesinin son bulması halinde işçinin mirasçılarının kıdem tazminatı talep edebileceği düzenleme altına alınmıştır. Somut olayda, işveren tarafından murise ait iki adet çıkış bildirgesinin verildiği anlaşılmaktadır. 27.05.2015 tarihli bildirgede işten çıkış kodunun 10 (ölüm), çıkış tarihinin ise 23.07.2015 olarak gösterildiği, ikinci çıkış bildirgesinde ise bildirimin 01.08.2015 tarihinde verildiği, işten çıkış kodunun 29 (ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık) olarak, çıkış tarihinin de 23.07.2015 tarihi olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Murisin iş yerinde başka bir çalışanla gönül ilişkisi içinde olduğu ve bu durumun iş yerinde huzursuzluk çıkarttığına ilişkin tutanak ise 10.07.2015 tarihinde tutulduğu tespit edilmiştir. Murise ait ölüm belgesi ve veraset ilamında ise davacının ölüm tarihinin 23.07.2015 olduğu anlaşılmıştır.
Tüm belirtilenler bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar muris hakkında iş yerinde yaşadığı gönül ilişkisi sebebi ile bir soruşturma yürütülmekte ise de söz konusu soruşturma bitirilmeden murisin öldüğü ve sözleşmenin ölüm ile son bulduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı işveren tarafından verilen ilk çıkış bildirgesinde bu durumu desteklemektedir. Hal böyle iken davacıların kıdem tazminatı talebinin kabulü gerektiği halde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
ÖLÜM TAZMİNATI VE KIDEM TAZMİNATININ BİRLİKTE ÖDENİP ÖDENMEYECEĞİ
Bu konuda doktrinde bir fikir birliği bulunmamaktadır. Bazı yazarlara göre birlikte ödenmekte bazı yazarlara göre ölüm tazminatı 4857 sayılı Kanuna tabi olanlara ödenmemektedir.
Ancak şunu ifade etmek gerekir ki, 6098 sayılı Kanun genel kanun, 4857 sayılı Kanun özel kanun olduğu, özel kanunların genel kanunlara önceliği bulunduğu dikkate alındığında ölüm tazminatı ile ilgili bir düzenleme 4857 sayılı Kanunda yer almadığı için 4857 sayılı Kanuna tabi olan işçiler açısından işçinin ölümü halinde kıdem tazminatı yanında ölüm tazminatı da ödenmelidir.
HAK EDİP KULLANILMAYAN YILLIK İZİN ÜCRETİ
İşçinin ölümü iş sözleşmesinin sona ermesi anlamına geleceğinden ölen işçinin hak edip kullanmadığı yıllık izin ücretinin ölenin mirasçılarına ödenmesi gerekir.
DİĞER İŞÇİLİK HAKLARI
Ödenmeyen ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, prim, ikramiye ve diğer işçi alacakları işçinin ölümü halinde yasal mirasçılarına ödenmelidir.
Henüz yorum yok