Mobbing cezası verilmesi gerektiren eylemler, kişinin gayri ahlaki ve haksız bir şekilde psikolojik baskı altına alınmasıdır. Haksız baskı olarak nitelendirilen mobbing, iş ve işçi ilişkilerinde zaman zaman görülür. İşverenin işçisine karşı mobbing uygulaması, İş Kanunu ve iş akdine aykırı olarak haksız bir biçimde psikolojik baskı uygulamasını ve işçiyi bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya zorlamasıdır. İşçiye uygulanan mobbing, işçi hakları açısından ağır bir ihlaldir.

İşvereni tarafından mobbinge maruz kalan işçi, mobbing nedeniyle yasal yollardan hakkını arayabilir. Mobbing davası neticesinde, işverenler adına son derece ağır sonuçlar söz konusudur. Zira, maddi açıdan ağır bir sonuç olan tazminata neden olur. İşçi, haklı görüldüğü takdirde yalnızca bu tazminatı değil, ödenmeyen haklarını da talep edebilecektir. Genellikle işçinin istifaya zorlanması şeklinde vücut bulan mobbing, uygulamada farklı şekillerde de gözlenir.

Mobbing Cezası Örnekleri

Mobbing olarak kabul edilen davranışların düzenleme altına alındığı ve tahdidi sayıldığı yasal düzenleme mevcut değildir. Ancak, yerleşik kararlardan ve uygulamada sıkça karşılaşılan hallerden yola çıkarak mobbing kapsamında değerlendirilebilen fiiller şu şekilde sıralanır:

İşçinin, mesleği nedeniyle ifa ettiği işlerle ilgili psikolojik baskı yapılarak yeterliliğinin sorgulanması,

İşçiye güvenilmez olduğunun sürekli hissettirilerek rahatsız edici biçimde sorgulanması,

İşçinin kendisine verilen işi vaktinde tamamlayamaması için olması gerekenden daha ağır iş yüklenmesi,

İşçiyi sindirmeye yönelik davranışlarda bulunularak yok sayılması,

İşçinin makul düzeydeki hatalarının olduğunun çok üzerinde gösterilerek küçük düşürülmeye çalışılması,

İşçinin, bulunduğu statüden ve konumdan daha aşağı düşürülerek bezdirilmeye çalışılması,

İşçinin istifa etmesini sağlamak için baskıya maruz bırakılması.

İşçi, maruz kaldığı bu tür eylemler ve davranışlar neticesinde işinden ayrılmak ve bu psikolojik tazyikten kurtulmak ister. İşçinin istifa etme düşüncesini benimsemesine, gerçekleştirdiği uygulamalarla neden olan işveren, işçinin kendi isteği ile istifa etmesini sağlar. Mobbing uygulamasına örnek teşkil eden bu hallerden başka pek çok tavır ve davranış olabilir. Somut olayın özelliklerine göre mobbing olduğu ileri sürülen tavır ve davranışlar, görev – yetki sahibi mahkeme tarafından değerlendirilir.

Mobbing Uygulamak Suç Mudur?

İş Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve sair kanunlar, doğrudan “mobbing  cezası” kavramına ilişkin düzenlemede bulunmamıştır. Fakat, mobbing cezası kabul edilen davranışlar esnasında Türk Ceza Kanunu bakımından tipik suç fiillerinden birçoğu işlenebilir. TCK kapsamında suç teşkil eden fiillerin işlenmesi halinde, suça dair soruşturma ve kovuşturma yapılabilir. Dolayısıyla, doğrudan mobbing adı altında suç düzenlemesi mevcut değildir.

Mobbing cezasına ilişkin mobbing politikaları esnasında gerçekleştirilen ve Türk Ceza Kanunu’nun suç kabul ettiği fiillerden bazıları şu şekilde ifade edilebilir:

İşçinin cinsel taciz suçuna maruz kalması,

İşçinin, hukuka aykırı sözleşme ile bir yere gitmek ya da bir yerde bulunmak hakkının elinden alınması, hürriyetinden yoksun bırakılması,

İşçinin ayrımcılığa maruz bırakılması,

İşçinin, insan onuruyla bağdaşmayan baskılara maruz kalması,

İşçinin intihara yönlendirilmesi, huzurunun ve sükunun bozulması, hakarete, tehdide ve iftiraya maruz kalması da mobbing uygulamasında görülen tipik suçlardandır.

Suç teşkil eden hallere ilişkin ifade edilenler de sınırlı değildir. Mobbinge maruz bırakılan kişi, mobbing kapsamında uygulanan fiillerden hangilerine ilişkin ceza düzenlemesi olup olmadığını, işverene veya işyerinde maruz kaldığı fiilleri gerçekleştirene karşı nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini, deneyimli iş hukuku avukatından öğrenmeli ve hukuki yardımını talep etmelidir.

İşçisini mobbinge maruz bırakan işverenler, hukuki açıdan herhangi bir problem yaşamamak adına mobbing kapsamında gerçekleştirdiği eylemlerin suç teşkil etmemesine dikkat eder ve hizmet akdi nezdinde hukuka uygun kabul eder. Fakat, emsal davalarla müktesebatını artırmış bir iş mahkemesi avukatı, somut olay derin bir değerlendirmeye tabi tutarak işçiye karşı işlenen suçları tespit eder ve cezai sürecin başlaması için gereken işlemleri gerçekleştirir.

Mobbing Davası Nedir ve Nasıl Açılır?

Farklı hukuki yararları konu edinen mobbing davalarında sıklıkla tazminat talebi görülür. Manevi tazminat sonucunu doğurabilen mobbing davalarının hukuki konusu genellikle işinden ayrılan işçinin hakları kapsamında değerlendirmeye tabi tutulur. Mobbinge maruz kalan ve bu nedenle yasal yollardan hak aramak isteyen kişi, mobbing davasının nasıl açılacağı hususuna yanıt arar. Mobbing davası açılmazdan önce sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve hak kaybı yaşanmaması adına İstanbul iş hukuku avukatına danışılmalı ya da vekillik hizmeti alınmalıdır.

Mobbing davası için hazırlanması gereken dilekçe son derece önemlidir. Dava dilekçesinin, HMK hükümleri ile düzenlenen unsurları haiz olması gerekir. Bununla birlikte, makale devamında etraflıca incelenecek olan ispat araçları da son derece önemlidir. Mobbing davasının şikâyet süresi içerisinde görev ve yetki sahibi mahkemede açılması gerekir. Davalıda husumet işverene yöneltilir.

Mobbing Nasıl İspatlanır?

Mevzuat, mobbinge ilişkin doğrudan düzenleme ihtiva etmediği için mobbingin varlığını ispat etmek için başvurulan hukuki kurallar da mevcut değildir. Mobbingin ispatı noktasında iş mahkemelerinde geçerli ispat kurallarına başvurulur. Dolayısıyla hukuka uygun her türlü ispat aracının delil olarak kullanılması mümkündür. Ancak, mobbingin ispatı için başvurulması gereken en etkili ve önemli delil, tanık delilidir. Mobbingi ispat etmek isteyen kişinin, birbirini doğrulayan en az iki tanık bulması gerekir.

Mobbinge Maruz Kalan Kişi Ne Yapmalıdır?

Mobbingin varlığından bahsedilebilmesi ve bu surette yargılamaya konu edilebilmesi için mobbing cezası halinin süreklilik arz etmesi gerekir. Zira, sürekliliğin olmadığı davranışlar psikolojik taciz kapsamında değerlendirilmez. Mobbinge maruz kaldığını düşünen kişi, işvereninin veya işveren vekilinin kendisine karşı haksız tavır ve tutumlarını kayıt altına almalı, not etmelidir. Söz konusu kayıt ve notlar delil niteliğinde değildir fakat yargılamanın müspet yönde seyretmesi adına etkide bulunabilir.

İşçi, kendisine yönelik haksız psikolojik baskı niteliği ihtiva eden yazışma ve sair yazılı tüm unsurları da toplamalıdır. Bunlar, işyerine panosuna asılan bir liste olabileceği gibi bir mail de olabilir. İşverenin, mesai saatleri dışında ve sürekli işçiyi araması gibi haller de mobbing cezası kapsamında değerlendirilir. Öte yandan, sosyal medya üzerinden benzer amaçla yapılan paylaşımlar da mobbing davasında işçi lehine sonuç doğurabilir. Bu bakımdan bu tür unsurlar kayıt altına alınmalıdır.

Mobbinge maruz kalan kişi, işyerinde yaşadıklarını mesai arkadaşları ile paylaşmalı ve bu sayede yaşananlara tanık olmalarını sağlamalıdır. Zira sürecin ispat edilebilmesi için tanık beyanı çok önemlidir. İşçinin çalışma şartlarında gerçekleştirilen değişiklikler de mobbingin ispat edilmesinde etkilidir. Söz konusu değişikliklerin kayıtlarını tutmalı ya da bu değişikliklere şahit olan kişilerin tanık olmasını sağlamalıdır.

Mobbing Davası Açma Süresi

Mobbing cezası davası açma süresinde Yargıtay kararları gereğince yerleşik olarak kabul edilen süreler bulunur. Bu süre, 2 yıl olarak Yargıtay kararlarına konu olmaktadır. Dolayısıyla, iki yılı geçildiği takdirde, mobbing cezası uygulamalarının davaya konu edilmesi mümkün değildir. Öte yandan, herhangi bir ispat aracı ibraz edilmeden açılan mobbing cezası davaları, süresi içinde açılmış olsa dahi reddedilir.

Mobbing Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İş mahkemeleri, mobbing cezası davalarına bakmakla görevli mahkemelerdir. Mobbinge cezası maruz kalan işçi, mobbing uygulamaları kapsamında, yukarıda da ifade edildiği üzere suç sayılan eylemlere de maruz kalabilmektedir. Bu durumda, suç tipine göre değişmekle beraber asliye ceza mahkemesi veya ağır ceza mahkemesi görevli mahkeme olacaktır. Fakat, mobbing cezası nedeniyle maddi ve manevi tazminat gibi hukuki sonuçlar için açılacak davanın iş mahkemesinde açılması gerekir.

Yetkili mahkeme hususunda ise seçimlik yetki söz konusudur. İşverenin ikametgahı yer mahkemesi ve işyerinin bulunduğu yer mahkemesi ortak yetkili mahkemedir. Mobbing cezası nedeniyle dava açacak kişinin, davayı bu mahkemelerden birinde açması gerekir. Ceza davası açılacaksa bu durumda suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili mahkemedir.

Mobbing Davasında İş Mahkemesi Avukatının Rolü ve Önemi

Katı ve kesin kurallardan mürekkep bir hukuk dalı olan iş hukuku, hukuk tekniği açısından mühim işlem ve başvuruları düzenleme altına alır. Kişinin gerçekleştirmesi gereken bir işlem ya da başvuruyu ihmal nedeniyle gerçekleştirmemesi ya da hatalı işlemler gerçekleştirmesi halinde telafisi zor zararlar meydana gelebilir. Bu nedenle, iş hukukundan doğan davalarda iş mahkemesi avukatından hukuki yardım almak, gelecekte yaşanması muhtemel zararların önüne geçmek ve sürecin sağlıklı şekilde ilerlemesini sağlamak adına önemlidir.

Visited 8 times, 1 visit(s) today

Henüz yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir