İŞ KAZASI TUTANAĞI

İş kazası tutanağı, bir işyerinde meydana gelen iş kazasının detaylarını, sebeplerini ve sonuçlarını belgeleyen resmi bir rapordur.  Diğer bir ifadeyle iş yerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen iş kazalarında işveren tarafından tutulması gereken tutanağa iş kazası tutanağı denir. İş kazası tutanağı tutulurken çalışan ile ilgili bilgilerin tutanak üzerinde eksiksiz bir şekilde yer alması gerekir. Bunun yanında kazanın tam olarak nasıl meydana geldiği yine tutanak üzerinde ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. İş kazası tutanağı, iş kazası geçirilmesi halinde işverenler tarafından hazırlanması gereken bir belgedir. Kaza sonrası açılan davalar açısından ispat aracı olması sebebiyle çok büyük bir öneme sahiptir. Ayrıca iş kazası tutanağın tutulması işveren açısından bir zorunluluktur. Davalarda, tutanağın tutulup tutulmadığı veya ne şekilde tutulduğu büyük önem taşır. Uygulamada bunun önemli şekil şartları bulunmaktadır.

İş kazası tutanağı, kaza halinde işverenler tarafından hazırlanması gereken bir belgedir. Kaza sonrası açılan davalar açısından ispat aracı olması sebebiyle çok büyük bir öneme sahiptir.

Yazımızda iş kazası tutanağı nedir, iş kazası tutanağı nasıl tutulur, işveren tarafından tutanağın düzenlenmemesi halinde işçi neler yapabilir, iş kazası sonrasında işçinin talep edebileceği haklar nelerdir gibi merak edilenleri açıklayacağız. Yazımızı dikkatle okumanızı öneririz.

İŞ KAZASI NEDİR?

İş Kazası 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının g bendinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre iş kazası “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanır. Bir kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için şu şartlar gerçekleşmelidir:

İş yerinde meydana gelen olayın kaza niteliği taşıyor olması gerekir.

Bu olayın ya iş yerinde ya da işin yürütüldüğü sırada meydana gelmesi gerekir.

İş kazası ölüme neden olmalı ya da ruhsal veya fiziksel olarak vücut bütünlüğüne zarar vermelidir.

İş kazası geçiren çalışanın sigortalı olması gerekmektedir.

İş kazası ile sonuç arasında bir nedensellik ilişkisinin varlığı gerekir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında yer alan 13. Maddenin A bendine göre çalışanın iş yerinde olduğu sırada yaşadığı bir olayın işle ilgili olup olmadığına bakılmadan iş kazası sayılması gerekmektedir.

İŞ KAZASINDAN SONRA İŞVERENİN YAPMASI GEREKENLER

İş kazasının gerçekleşmesiyle birlikte işveren ilk etapta;

Sigortalının iş kazasına maruz kalması durumunda, işverenin derhal bölgedeki yetkili kolluk kuvvetlerine iş kazasını bildirmeleri lazım gelir.

Kazadan sonra en geç 3 gün içinde sosyal güvenlik il merkezlerine veya sosyal güvenlik müdürlüklerine (Kurum) iş kazasının bildirilmesi gerekmektedir. Eğer ki bu iş kazası işverenin kontrolü dışındaki yerlerde gerçekleşirse işverenin bu kazayı öğrendiği andan itibaren yine 3 gün içinde kuruma bildirmesi gerekmektedir.

Bu 3 günlük süre şartına uyulmaz ise bildirim yapılıncaya kadar geçecek sürenin geçici iş görmemezlik ücreti işverenden tahsil edilir. İşveren bu iş kazası bildirgesini e-Sigorta’yı kullanarak veya doğrudan ya da posta yoluyla ile iletmek zorunluluğu altındadır.

İŞ KAZASI TUTANAĞI NEDİR?

Kanunda iş kazası olarak değerlendirilen durumların gerçekleşmesinin ardından işveren tarafından düzenlenmesi gereken belgeye iş kazası tutanağı denir. İş kazası nedeniyle dava açılması halinde işveren tarafından düzenlenen iş kazası tutanağı önemli bir ispat aracı olarak kullanılır. Ayrıca bu tutanağın tutulması işveren açısından bir zorunluluktur.

İş kazası tutanağına ilişkin düzenlemeler 4857 Sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yer almaktadır.

İş kazası tutanağı tutulması için gerçekleşen kazanın iş kazası olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Hangi durumların iş kazası olarak nitelendirileceğine ilişkin birçok ayrıntı kural bulunmaktadır. Bu konu hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için “iş kazası tazminatı” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

ÖNEMLİ: Olası bir iş kazasında, tutanağın tutulup tutulmadığı veya ne şekilde tutulduğu büyük önem taşır. Uygulamada bunun önemli şekil şartları bulunmaktadır. İşverenin buradaki bazı ihmalleri Yargıtay uygulamasında işçi lehine yorumlanma nedeni olarak yer almıştır. Bu tür bir durumda hak kaybı yaşamamak adına muhakkak önce avukata sorarak hareket edilmelidir.

İş Kazası Tutanağı Nasıl Tutulur?

İş kazası ardından işveren tarafından yapılması gereken işlemlerden biri de gecikmeksizin iş kazası tutanağı hazırlamaktır. Tutanakta iş kazasının nasıl meydana geldiği tüm detaylarıyla birlikte anlatılmalıdır. Kazanın meydana geldiği ana şahit olan başka işçiler varsa bu işçilerin de ifadelerine tutanakta yer verilmelidir.

Kazayı geçiren işçiye ait tüm bilgiler (örneğin; çalıştığı bölüm, bölümdeki görevleri, işe başlama tarihi) eksiksiz bir şekilde tutanağa yazılmalıdır. Bazı iş kazalarında işçiye olayın gerçekleştiği an iş yeri hekimi tarafından müdahalede bulunulur. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde tutanakta bu hususa da mutlaka yer verilmelidir.

Bazı iş kazalarında uzuv kaybı meydana gelmektedir. Kazada uzuv kaybı meydana gelmesi halinde bu durumun belirtilmesi oldukça önemlidir. İşçi görevi nedeniyle kullandığı bir araç nedeniyle kazay geçirdiyse bu araç gereçler de varsa fotoğraflarıyla birlikte tutanağa eklenmelidir.

Kazanın nasıl gerçekleştiğinin daha iyi anlaşılabilmesi için kazanın meydana geldiği yerin fotoğraflarının tutanağa eklenmesi faydalı olacaktır. İş kazası tutanakları ilerde açılması muhtemel davalar açısından çok önemli bir ispat aracıdır. Bu nedenle tutanağın hazırlanması ve hazırlarken tüm ayrıntılara yer verilmesi oldukça önemlidir.

İş kazası tutanaklarının işverenler tarafından eksik ve hatalı şekilde düzenlenmesi söz konusu olabilmektedir. İşverenler sorumluluktan kurtulmak amacıyla kusurlarını gizleyecek şekilde tutanak düzenleyebilirler. Böyle bir durumun yaşanması halinde işçinin aleyhine düzenlenen tutanakların aksinin ispatlanması önem arz eder. Bu durumda avukat desteği alınması sürecin gidişatı için önemlidir.

İŞ KAZASI TUTANAĞI ÖRNEĞİ

İş kazası tutanağı hazırlamakla yükümlü olan kişi işverenlerdir. Bu tutanaklar her somut olayın gerçekleşme şekline göre farklılık gösterecektir. Esasen her somut olay için genel geçer bir iş kazası tutanağı örneği mümkün olmaz. Çünkü iş kazası tutanağı örneği dediğimiz zaman her somut olayda o olaya özgü şekilde hazırlana bir tutanaktan bahsederiz.

Görünüşte bakıldığı zaman bir fark görülmese de olayın gerçekleşme şeklinin o tutanağa aktarılması, orada kullanılan basit ama hukuken büyük önem taşıyan ibareler meselenin gidişatını değiştirecek güçtedir. Her ne kadar genel bir iş kazası tutanağı örneği sunmak işin niteliğine uygun olmasa da genel olarak iş kazası tutanaklarında asgari şu unsurların yer aldığını söyleyebiliriz:

İŞ KAZASI TUTANAĞI (ÖRNEĞİ)

Kaza Geçiren Çalışanın Bilgileri: (Burada çalışanın genel kimlik bilgileri yazılmalıdır)

Çalışanın Görev Yaptığı Birim:

İşe Başlama Tarihi:

Kaza Saati:

Kazanın Gerçekleştiği Adres:

Uzuv Kaybı (Var/Yok):

Tıbbi Müdahale (Var/Yok):

Açıklamalar: İş kazasının nasıl gerçekleştiği tüm detaylarıyla birlikte işveren tarafından açıklanmalıdır. İş kazasına uğrayan kendini ifade edebilecek durumda ise kendisi de tutanağa eklemeler yapabilir. Tabii ki eklemeyi yapanın bilgileri burada yer almalı ve kendi eklediği kısmın altında imzası bulundurulmalıdır.

Tanık İfadesi: Kazanın gerçekleştiği ana şahit olan diğer işçiler yahut başkaca tanıklar ad soyad TC kimlik no bilgileri ile birlikte açıklamalarda bulunabilir.

Kazaya Ait Fotoğraflar: Kazanın gerçekleştiği yere ilişkin fotoğrafların eklenmesi oldukça önemlidir. Kaza işçinin kullandığı bir makine/araç/gereç nedeniyle meydana geldi ise bunlara ilişkin fotoğrafların da eklenmesi gereklidir.

Tutanaktaki tüm bilgiler eksiksiz bir şekilde doldurulduktan sonra işveren ve varsa tanıklar tarafından imza altına alınır. Taslak olan bu tutanağın her iş kazası olayının somut özelliklerine göre doldurulması gerekmektedir. Eğer işçi imza atmak istemiyorsa imzadan imtina ettiğine dair ibare eklenebilir. Yahut işçi “yukarıdaki şu şu kısma katılmayarak tutanağı imzalıyorum” şeklinde bir çekince ekleyerek imza atabilir.

İŞ KAZASININ SORUŞTURULMASI

İş kazası olayı olarak kuruma bildirim formu doldurularak bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında karar, kurumca yetkilendirilen denetim memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri aracılığıyla soruşturma yapılabilir.

Bu soruşturmanın sayesinde bildirilen olayda;

Olayın iş kazası sayılıp sayılamayacağı,

İş verenin sorumluluğu için kaçınılmazlık ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağı,

Olayın meydana gelmesinde sigortalının kastı veya ağır kusurunun olup olmaması,

Olayın meydana gelmesinde işverenin kastı veya ağır kusuru ya da iş güvenliği mevzuatına aykırı harekette bulunup bulunmadığı,

Olayla ilgili üçüncü kişinin kusurunun var olup olmaması,

incelenir. Olayın iş kazası sayılmasına karar verildiği takdirde taraflar için birtakım hukuki sonuçlar doğmuş olacaktır.

İŞ KAZASI TUTANAĞI TUTULMAZSA NE OLUR?

İş kazası tutanağının tutulması kaza sonrasında işçinin hakkını arayabilmesi açısından oldukça önemlidir. Kanundaki düzenlemeler uyarınca tutanağın düzenlenmesi işverenin bir yükümlülüğüdür. Ancak bazı durumlarda işverenler tutanak düzenlemekten kaçınmaktadır.

İşverenin tutanak düzenlemekten kaçındığı hallerde hasarların iş kazası nedeniyle oluştuğuna ilişkin hastaneden rapor alınması ilerleyen dönemlerdeki hukuki uyuşmazlıkların ispatı açısından önemlidir.

İşveren tarafından tutanak düzenlenmez ancak iş kazası durumunu Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilirse hastaneden iş kazası meydana geldiğine ilişkin rapor alınması yeterli olacaktır. Ancak iş kazası durumunun işveren tarafından SGK’ye bildirilmemesi ve aynı şekilde tutanak tutulmaması halinde işveren idari yaptırımla karışılacaktır. Bu hususa aşağıda ayrıntılı bir şekilde yer vereceğiz.

İŞ KAZASI TUTANAĞI TUTULMADIĞI TAKDİRDE NE YAPILMASI GEREKİR?

Bazı işverenler, iş kazalarının sorumluluğundan kurtulabilmek adına iş kazası tutanağı tutmaktan kaçınmaktadırlar. Ancak yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, iş kazası tutanağı düzenlemek işverenler için yükümlülüktür. Çünkü iş kazası geçiren işçilerin haklarını arayabilmeleri için bu tutanağın tutulmuş olması çok önemlidir.

İşveren iş kazası tutanağı düzenlemediği halde, işçinin iş kazasını ispatlayabilmesi için hastaneye gitmesi ve iş kazası nedeniyle bu hasarların meydana gelmiş olduğuna dair rapor alması gerekmektedir. İşveren iş kazası tutanağı düzenlemeden Sosyal Güvenlik Kurumu’na iş kazasını bildirebilir. Bu durumda hastaneden alınan rapor da iş kazasının ispatı için yeterlidir. İşveren açısından tutanak tutmak bir yükümlülük olduğundan, işveren hem tutanak tutmaz hem de SGK’ ya bildirimde bulunmazsa bu durumda idari yaptırım uygulanacaktır.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NASIL YAPILIR?

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca iş kazasının meydana gelmesi halinde bu durumun Sosyal Güvenlik Kurumuna işveren tarafından bildirilmesi gerekmektedir. Bildirimin elektronik ortamda form doldurularak yapılması mümkündür. Bildirimin fiziken yapılması da mümkündür.

Kazanın bildirilmesi için işverene 3 günlük süre verilmiştir. Kazadan sonraki 3 iş günü içinde bildirimde bulunmaması halinde işveren için idari yaptırımlar söz konusu olur. İşverenin bildirim yapmaması halinde iş kazası durumu işçi tarafından SGK’ya bildirilebilir. İşveren tarafından bildirilmemiş olması sebebiyle işçi herhangi bir hak kaybına uğramaz.

İşi kendi nam ve hesabına yapanlar açısından farklı bir durum söz konusudur. Bu durumda iş kazasını bildirme yükümlülüğü bizzat kazayı geçiren kişidedir.

İş kazası meydana gelmesi halinde herhangi bir hak kaybına uğramamak için sürecin iyi bir şekilde yönetilmesi oldukça önemlidir. Aksi halde kişi haklı iken haksız çıkabilir. Böyle bir durumun yaşanmaması için iş kazası durumunda bu konuda deneyimli bir avukat ile çalışılması önem arz eder.

İŞ KAZASINI BİLDİRMEMENİN YAPTIRIMI NEDİR?

Yukarıda detaylı bir şekilde açıkladığımız üzere iş kazası meydana gelmesi halinde bu durum 3 iş günü içerisinde işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. Bildirilmemesi halinde işveren açısından idari yaptırımlar söz konusu olur. Bu yaptırımların miktarına ilişkin hesaplamalarda işyerinde çalışan kişi sayısı ve işyerinin tehlike sınıfı dikkate alınır.

İdari yaptırımın miktarına ilişkin ayrıntılar 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda düzenlenmiştir. Kanunun 14. maddesinde işverene yüklenen yükümlülükler yer almış, 26. maddesinde ise bu yükümlülüklerin ihmali halinde ne tür yaptırımlar uygulanacağı yer almıştır. Buna göre işverenin hem iş kazası tutanağı tutması zorunludur hem de bu tutanağı 3 gün içerisinde bildirmesi zorunludur. Bu yükümlülüklerine uymayan işveren için somut olayın özelliklerine göre her bir ihmal için 1500 TL ile 2000 TL arasında idari para cezası uygulanır.

İşverenin bildirimi zamanında yapmadığı halde karşılaşacağı bir diğer yaptırım ise SGK tarafından ödenen iş göremezlik ödenekleridir. Kurum tarafından karşılanan bu ödenekler bildirimin zamanında yapılmadığı hallerde işverenden tahsil edilir.

Görüldüğü üzere iş kazasının işveren tarafından ilgili kuruma bildirilmesi oldukça önemlidir. Bildirimi yapmayan veya zamanında yapmayan işverenler ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır. Esasen burada belirtlilen rakamlar küçük gibi görünse de kanunda detaylı bir yükümlülük zinciri bulunduğundan olası bir olayda bir çok ihmalin yer aldığı bir liste çıkabilmekte ve ceza miktarı çok yüksek olabilmektedir.

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN FAYDALANABİLECEĞİ HAKLAR NELERDİR?

İş kazası geçiren işçinin işvereninden ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edebileceği birtakım haklar bulunur. Talep edilebilecek haklar, meydana gelen iş kazasına, nedenlerine gibi birçok farklı etmene göre farklılık gösterir. Talep edilebilecek haklar genel hatlarıyla şu şekilde gösterilebilir:

Sigortalı işçiye SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği verilir.

Somut olaydaki kaza durumuna göre sürekli iş göremezlik ödeneği verilmesi de söz konusu olabilir.

Kaza sonucu işçinin ölmesi halinde, kanunda gösterilen hak sahiplerine SGK tarafından ölüm ödeneği bağlanır.

Kaza sonucu ölen işçinin cenaze masraflarının karşılanması için Sgk tarafından ölenin yakınlarına cenaze ödeneği verilir.

Kaza sonucu belirli bir iş gücü kaybına uğrayan işçi işverenden bu kaybın tazmin edilmesini talep edebilir.

İşçinin ölmesi halinde geride kalanların yakınları işverenden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilir.

İşçinin kaza sonucu maddi ve manevi zarara uğraması halinde bunlar da tazminat olarak işverenden talep edilebilir.

İşçi ve yakınlarının talep edebileceği bu kalemler her somut kaza olayındaki somut durumlara göre farklılık gösterecektir. Bu aşamada işçinin tüm haklarından eksiksiz bir şekilde yararlanabilmesi için süreci bir avukat ile takip etmesi büyük önem taşır.

SİGORTASIZ İŞÇİ İŞ KAZASI GEÇİRİRSE NE OLUR?

İşçinin işe başlaması halinde bu durumun ilgili kurumlara bildirilmesi ve işçinin sigortasının başlatılması işverenin yükümlülüklerindendir. İşveren tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediği bir durumda işçinin kaza geçirmesi halinde işçi bu duruma karşın haklarını talep edebilir.

Böyle bir durumda kaza halinin hastane polisine bildirilmesi gerekir. Ayrıca hastaneden de iş kazası olduğuna ilişkin rapor düzenlenmesi talep edilebilir. Bunların yapılmadığı hallerde işçi, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti amacıyla tespit davası açabilir. Tespit davasında kazanın iş kazası olarak tespit edilmesi halinde işçi tüm haklarından yararlanabilir.

İşçinin sigortasız bir şekilde çalıştığının ve bu esnada kaza geçirdiğinin tespit edilmesi halinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen işveren açısından idari yaptırımlar söz konusu olacaktır.

Visited 107 times, 1 visit(s) today

Henüz yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir